- müzakere etmek
- УХЭСЫН, ЗЭХЭУХЭСЭН, зэджэнджэщын/ зэчэнджэщын
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
müzakere etmek (veya yapmak) — 1) bir konu üzerinde fikir alışverişinde bulunmak, oylaşmak 2) sözlü sınav yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parafe etmek — paraflamak Akşamdan başlayan müzakere devam etti, bitti, parafe edildi. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
söyleşmek — nsz, le 1) Karşılıklı konuşmak, hasbihâl etmek, sohbet etmek Tanıdıklardan biri rast gelirse durup konuşmak, söyleşmek, dedikodu etmek de var. M. Ş. Esendal 2) Bir işin nasıl yapılması gerektiği konusunda konuşmak, müzakere etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
görüşmek — nsz 1) Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek Ara sıra görüşelim. 2) le Dostluk, ahbaplık etmek Komşunuzla görüşüyor musunuz? 3) i Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
oylaşmak — i Müzakere etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
görüşme yapmak — tartışmak, müzakere etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜZAKERAT — (Müzâkere. C.) Müzâkereler. Bir fikir hakkında karşılıklı görüşmeler. Bir arada muhtelif fikirleri beyan etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
etüt — is., dü, Fr. étude 1) Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma 2) Ön çalışma 3) Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı 1848 de bir İslav mecmuasında çıkan uzun bir etüt yazısı bir isyanın eseridir. F. R. Atay 4) Öğrencilerin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mütalaa — is., esk., Ar. muṭālaˁa 1) Okumaya, ders çalışmaya ayrılan zaman, etüt Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu. Ç. Altan 2) İrdeleme, müzakere, görüş Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
CELSE — Bir meclis veya mahkeme hey etinin toplanmalarından tâtile kadar olan müzakere müddeti. * Bir def a akd i meclis etmek. Oturuş, bir def a oturmak. * Fık: İki secde arasında bir def a $ diyecek kadar oturmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük